Benden tam 15 yaş büyüktü. 40 yaşında, çok zeki, harika resimler yapan bir ressamdı. Babamın arkadaşıydı Burak. Onu ilk gördüğümde 30 yaşında falan sanmıştım. Çok genç gösteriyordu. Elimi sıkıp kendini tanıttığı an âşık olmuştum ona.
Yemek yerken sürekli onu izliyordum. Hayaller kurmaya başlamıştım bile. Annem sürekli ona fark ettiğimi olacak ki masanın altından ayağıyla dürttü beni. Çok utandım o an. Annem fark ettiyse Burak da fark etmişti kesin. Babam aniden Ayça da resim çiziyor dedi. Kıpkırmızı oldum. Koskoca ressamın yanında benim çizdiklerimden bahsetmenin saçma olduğunu düşündüm. Babam kendini de beni de övmeyi çok severdi. İsterdi ki herkes bizi övsün. Ben öyle değildim biri beni övünce çok utanırdım. Babam resimlerimi getirmem için ısrar etmeye başladı. “Ah baba! Dur Allah aşkına ne yapıyorsun?” diyordum içimden. Burak da merak ettiğini eğer ben de istersem onları görmek istediğini söyledi. O söyleyince hemen kabul ettim. Öyle bir etkisi vardı üzerimde. İtiraz edemiyordum ona. En son yaptığım resmi getireyim dedim. Odama çıktım, kendimi yatağa attım. Terlemiştim ve kalbim hızla atıyordu. 10 dakika kadar öylece uzanıp gülümsedim. Sonra resmi alıp aşağı indim. Ona verirken elimi okşadı ya da ben öyle hissetmek istedim bilemiyorum. Bayılacak gibi oldum. Çok beğendi ve bana onun için bir resim yapıp yapamayacağımı sordu. Kekeleyerek kabul ettim. İnanamıyordum tüm bu olanlara.
O gittikten sonra annemin kötü bakışlarından kaçmak için hemen koşarak odama çıktım. Kapımı da kilitledim. Ne çizecektim nasıl yapacaktım? O gece hiç uyuyamadım. Tüm gece düşündüm. En sonunda aşkımı, onu görünce ne hissettiklerimi çizmeye karar verdim. O bunu hiç bilmeyecekti tabi ki. Bunun bir sonu olmadığını biliyordum elbette. Babam duysa beni mahvederdi zaten. En azından dedim aşkımın resmi onda kalsın bu da yeter bana. Ama nasıl çizecektim duygularımı. 1 hafta boyunca sadece düşündüm. Sonra tam vazgeçmiş iken bana mesaj attı. En iyisini yapacağını biliyorum ufaklık diye. Ufaklık mı? Sinirlenmiştim ve aniden çizmeye başladım. Öfke, aşk, imkânsızlık ne arasanız vardı resimde. Ama ona vermedim. O benim onun tabiriyle ufaklığın aşını hak etmiyor diye düşündüm. Zaten o da yurtdışına taşındı.
Bir cevap yazın